Segmentation Fault
Zamanın önlenemez ilerleyişi midir insanı kaygılara sürükleyen? Oysa her şeyin ilacı olarak nitelendirilmiyor muydu zaman denilen kavram? Zihnimin içinde birbirini ört pas etmek isteyen, doğrultuları aynı ama yönleri farklı sayısız fikir çatışmalarından sadece ikisi... Anlamlandıramıyorum aslına bakarsan. Daha dün yargıları net, kararları kesin olan bir insanın kavram karmaşası içinde kalıp, realiteden uzaklaşarak soyut düşünceler içinde kaybolması garip. Hele ki bunu kendisi de farkediyorsa, dibi görünmeyen bir kuyunun derinliği hakkında tahmin yapacak kadar boşluğun içinde hisseder kendini. Döngüden çıkabilmek içinse, bir limite ihtiyaç vardır.
Bir amaç da her daim elzemdir insanoğlu için. En azından stabil bir hayat ritüelini sağlamak adına... Değişen durum parametrelerini göz ardı ederek, amaca doğru hamle yapmak gerekir. Bu hamle kendinden oluşmaz, özgüven ise kendi başına yeterli değildir. Tecrübe lazımdır kimi zaman. Kimi zaman ise hiçbiri yeterli olmaz. Bunlar süreç içerisinde kendini ekarte edebilen, farklılaşabilen noktalar. Ama asıl önemli olan, bunların olmaları. Çünkü bir amaç olmaz ise bunların da hiçbiri olmaz. Amaçsız insan, nedensiz insandır. Sorgulamaz. Kaybedeceği hiçbir şey yoktur. Bu nokta ise kritiktir. Zira kaybedeceği hiçbir şey olmayan bir insanın yapabileceklerinin ya da yapmayacaklarının sınırı yoktur. Onu dizginleyebilecek bir kıstas, durdurabilecek bir neden gereklidir. Aksi takdirde sonuçları vahim olur.
Nasıl ve neden bilmiyorum, fantazmalarımın bozgun yemesinden mütevellit olduğuna inandığım karışık ruh halimden hiç memnun değilim. Buna son verecek bir gelişme beklentilerinin doruk noktasına ulaşması da hiç olumlu değil. Yüksekten düşmek kötüdür ama daha yüksekten düşmek daha kötüdür. Velhasıl, sanırım biraz zaman lazım. Peki kaygılar artacak mı? Yoksa ilaç mı olacak?.. Yine mi?..
Bitti.
Yorumlar