İyi ki Varsın Çilek


Hayatta belki de en keyif aldığım şeylerden biriydi içimi dökmek, bir şeyler yazmak. Bu yüzden yıllarca blog yazdım. Yazılarımı kaybettim, yine yazdım. Ama bir noktada kırılım gerçekleşti ve devamlılığı sağlayamadım. Şimdi düşünüyorum da, geçtiğimiz 20 senede hayatımızda, gündemimizde, rutinimizde neler neler değişmiş… Bugün ise yeni hayatımızın ilk günü. Bambaşka umutlarla, her zerresinde sindirilmişliği ve ötekileştirilmişliği hisseden bir bünye olarak bekliyordum bu sabahı. Aslında tam olarak 2 hafta önceyi. Ama geldiğimiz noktada kelimeler kifayetsiz. Geleceğe dair umutlar birer camdı, dün gece hepsi bardak oldu.

Böylesine kaotik durumların ve mücadelenin ortasında geçen bir hayat… Bu hayatın içerisinde kendine huzuru bulabildiği nadir anları oluyor insanın. Benim için de son 3 senedir o huzurlu anlarda hep Çilek var. Aslında yıllar sonra klavye başına bir şeyler yazmak için geçmemin yegane sebebi de Çilek’ti, yazıya da öyle başlayacaktım. Ama içgüdüsel olarak akış böyle seyretti, buna da benim yapabilecek bir şeyim yok ama Çilek’in var. Yaşadığımız her sıkıntılı durumda, stressin belimizi büktüğü anlarda evimizin pozitif enerji kaynağı Çilek’e sığınmak gibi bir şansımız var. Bir şans diyorum, çünkü 8kg’lik vücuduyla kendisinin bizim için büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. 

Büyük beklentiler insanı üzer, takıntılıysa deliye döndürür. Bir evcil hayvan sahiplenmek konusu da benim için başlarda biraz tereddütle yaklaştığım bir konuydu. Yoğun çalışma düzeni, her gün yollarda geçirdiğimiz 3-4 saat gibi detayları göz önünde bulundurduğumuzda belki de bizim için çok doğru bir karar olmayacaktı köpek sahiplenmek. Ama pandemi ile günlük rutinlerimizin değişmesi, bu önyargının yok olmasını sağladı ve sonrasında evimize minik kuşumuz Çilek katıldı. 0 beklentiyle ve tereddütü koruyarak yaklaştığım bu eylemin, hayatımıza bu kadar değerli bir katkı yapacağını hiç düşünmemiştim.  

Çilek bugün 3 yaşını dolduruyor. Hayatımızın her noktasında paylaştığımız her saniye için sonsuz mutluluk hissediyorum. Günün yorgunluğunu, hayatın içerisinde var olan stressi gidermenin en doğru adresi bizim için Çilek. Üstüne üstlük tüm korkularımın aksine, ev içerisinde asla havlayıp komşuları rahatsız etmeyen, evdeki en küçük eşyaya dahi 1 kez bile zarar vermemiş, hiçbir zaman bizim sözümüzden çıkmayan ve evde yalnız kaldığında heyecanla bizi bekleyen bir melekle hayat paylaşıyor olmanın duygusunu tarif edemem. 

Zamanın geçmesini, yaşlanmasını hiç istemiyorum. Oğlumun en yakın arkadaşı olmasını, hayata karşı birlikte göğüs germelerini istiyorum. Bir de ne var biliyor musunuz? Kendisini kelimeler ile ifade edemediği için sadece davranışlarından yorumlar yapmaya çalışıyoruz ya, umarım onu anlayabiliyoruzdur. Bizim ona karşı beslediğimiz sevgi ve aidiyet duygusu, umarım onda da karşılık buluyordur. 

Küçücük kalbi ve sonsuz sevgisiyle, hayatımıza neşe ve değer katan enerjisiyle hep yanımızda ol ufaklık. Seni çok seviyorum, doğum günün kutlu olsun. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BDDK'dan İnternet Bankacılığı Bildirisi