Bayrak Yarışında Hedef Yükseliyor


Karşıyaka Spor Kulübü, 101 yıldır gençliğe ve Türk Sporu'na hizmet eden, çeşitli branşlarda Avrupa ve Dünya Şampiyonlukları elde etmiş, kuruluş ve yeniden yapılanma aşamaları Kurtuluş Savaşı öncesi-sonrası döneme intikal eden, Türkiye'nin il takımları dışında en çok taraftara sahip semt kulübü... Takım sporlarında elde ettiği en büyük başarı ise, 86-87 sezonunda kazanılan Türkiye Şampiyonluğu ve Cumhurbaşkanlığı Kupası'ydı, ta ki evelsi güne kadar. Öyle ki, Karşıyaka Basketbol Takımı kendi düzenlediği Final Four Organizasyonu'nda finale kadar gelip, finalde makus talihi başbaşa kalarak yine ona boyun eğdi.

Oysa kısa geçmişe dönersek, 2008-09 sezonunda Karşıyaka Basketbolu büyük bir deprem atlatmıştı. Koç Ayhan Kalyoncu yönetimindeki Pınar Karşıyaka, kendi sahasında aldığı hezimet niteliğindeki bir mağlubiyetin ardından ilk defa camiadan böylesine tepki görmüş, adeta takımı yalnız bırakma kampanyası düzenlenmişti. Tarihi boyunca küme düşmeyen Karşıyaka Basketbol Takımı için beklenen felaket sona ulaşılmaması, camianın tek dayanağı olmuştu. Bu sezonun ardından, Karşıyaka Basketbolu için değişimin sinyalleri veriliyordu. Yeni sezon Hakan Demir yönetiminde başlıyor, oyuncu kadrosu ise yine baştan aşağıya yenileniyordu. Hakan Demir yönetimindeki Karşıyaka ilk sezonunu 6. sırada bitirirken, FIBA EuroChallenge Cup davetiyesi almıştı. Bu arada sezon içerisinde Hakan Demir'in sözleşmesi Karşıyaka Tarihi'nde ilk defa 3 seneye uzatılırken, yabancı oyuncular Andre Smith ve David Holston ile bir sonraki sezon için anlaşılıyordu. En son 2003'te Avrupa'da mücadele eden KafKaf için, yeni bir heyecan demekti EuroChallenge Cup. Uzun süre sonra katıldığımız Avrupa'da karşımıza çıkan tüm ekipleri dize getirirken, düşük konsantrasyon nedeniyle içeride aldığımız bir yenilgi çeyrek finalde karşımıza eski dost Henry Domercant'ın takımı St. Petersburg'u çıkarıyordu. İlk maçı Rusya'da oynayıp kaybetmenin yaşattığı motivasyon kaybı ikinci maçın da kaybedilmesine neden olunca, Avrupa maceramıza çeyrek finalde nokta koyuyorduk. Bu süreç içerisinde Karşıyaka Basketbol Takımı deplasmanda da maç kazanmaya başlamış ve tarihinin en yüksek galibiyet yüzdesine ulaşmıştı. Sportif başarıyı bir kenara bırakacak olursak, arka planda çok önemli işler yapılıyor ve co-sponsorluklar, vip tribün düzenlemeleri ve turnike sistemleri ile kalıcı gelirlerin artışı sağlanıyordu. Bir sonraki sezon ise beklentilerin uzağında kaldı. İlk 2 senede üstüne koyarak ilerleyen Karşıyaka, 3. senesinde bir sıçrayışa daha imza atamadı. EuroCup eleme turu kaybedilirken, takım EuroChallenge Cup'ta 2. tur gruplarından çıkmamaktan, ligde de yine Efes Pilsen ile eşleşmekten ve elenmekten kurtulamıyordu.

Karşıyaka Spor Kulübü'nün her yıl yapılan olağan genel kurulları sebebiyle, her sezon sonunda yönetimler de değişiyor. Bu sezon da o sezonlardan biriydi. Değişen yönetim, teknik ekibi de yenilemiş, yeni oyuncu kadrosuyla sezona başlıyordu. Her zamanki gibi önyargılı bekleyişler, zaman geçtikte olumlu fikirlere dönüşürken, Karşıyaka Basketbol Takımı da hedef yükseltiyordu. Ligde üst üste alınan galibiyetler, Avrupa'da elenen rakipler, Türkiye Kupası'nda oynanacak Çeyrek Final oldukça önem teşkil ediyordu. Lakin Türkiye Kupası'na çeyrek finalde veda edilirken, Avrupa'da işler yolunda gidiyordu. Karşıyaka Spor Kulübü, 101 yıllık tarihinde ilk defa bir Avrupa Kupası'nda yarı final oynayacak, bu 4'lü turnuvada Karşıyaka Arena'da düzenlenecekti. Zaman hızla geçti ve yarı finali geride bırakan Karşıyaka, final maçında Rus rakibine boyun eğdi.

Çok geriye gitmeden, kısa kısa üstünden geçtiğimiz 5 sezon için yapacağımız üstün körü bir değerlendirmede, her sene bir kademe ileriye gidildiğini görebiliyoruz. Peki bu ilerlemelerden kasıtlar nedir? Mesela Avrupa'da final, mesela en yüksek galibiyet oranı, mesela içeride sadece tek maç kaybetmek, mesela deplasmanda maç kazanmaya başlamak, mesela turnike sistemi ve kombine kartlar, mesela co-sponsorluklar ve reklam gelirleri, mesela web sitesi ve sosyal ağlar...

Sonuç olarak, Karşıyaka Spor Kulübü'ne hizmet etmek bir bayrak yarışı gibi. Her sezon, bayrağı devralan bir üst noktada bırakmak için çaba harcıyor. 5 senede 5 farklı başkan ile çalışırken, her zaman tek hedef geldiğimiz noktadan ileriye gidebilmekti. Harcanan emeklerin sonucunu görebilmek adına çalışmaktan vazgeçmemek hep ortak noktamız oldu. Şimdi elimizde Avrupa 2.'liği var. Normal sezonu ilk 4 içinde bitirip, yıllar sonra Play-Off'ta tur atlamak ise sıradaki hedefimiz. Bunun için de önümüzdeki süreçte hayatın devam ettiğini unutmamamız gerekli. Sonrasında ise yine bizleri bekleyen bir kongre süreci ve yeni sezon öncesi hazırlıklar olacak. Daha iyisini arzu ederek, daha fazla çalışarak...


Efecan Tekin
KSK Basketbol Şube Yöneticisi

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Başka Aile

Günümüz dünyasında spor artık çok büyük bir endüstri. Milyarlarca dolar ile ifade edilen, istihdam ettiği çalışan sayısı milyonları bulan devasa bir sektör. Ülkemizin içinde bulunduğu merkeziyetçi spor kültürü nedeniyle, “diğerleri” olarak lanse edilen Anadolu takımlarının da bu endüstri içinde kendilerini kabul ettirmeleri neredeyse imkansız. Çünkü mücadele etmeye çalıştığınız kulüplerin milyonlarca taraftarı ve milyon dolarlarca bütçesi var. Ama eğer siz Karşıyakalı iseniz, sizin için çok da önem teşkil etmez, zira biz Karşıyakalılar imkansızları severiz. Sezon başında oluşturulan Basketbol Altyapı Yönetimi de, imkansızı sevenlerden oluşturulmuştu. Öyle ki, yıllarca bir tribün grubunun gerçekleştirebileceği tüm organizasyonların altından birlikte kalktığımız, deplasman, pankart, organizasyon, toplantı vs. demeden her taşın alına birlikte elimizi soktuğumuz abilerim ve kardeşlerimle artık kulübün “back-end” kısmında yer alıyorduk. Kulübe yönetici ünvanıyla yer aldığım 6. sezonda ...
Devamı

Alın Terimizin Karşılığı: EuroLeague

Resim
Çocukluk yıllarımdan itibaren en büyük idealim, sporcusu ve taraftarı olduğum Karşıyaka Spor Kulübü'ne yönetici olarak hizmet edebilmekti. Bu büyük şerefe ulaşabilmek, hayatımdaki tek hedefim olmuştu. 15 yaşında, henüz lise 2. sınıftayken bir yönetim kurulu toplantısına çağırılmamla başlamıştı her şey. Okul üniformasıyla Yalı'daki kulüp binasına gittiğim o toplantının, hayatımın geri kalanına bir yön veriyor olacağını da hissediyordum. Öylesine heyecanlıydım ki, söz hakkı verildiğinde ne diyeceğimi dahi bilememiştim. Ama her şey o gün değişmişti. Taraftarı olarak istisnasız aklınıza gelecek her şeyi yaptığım kulübümün organizasyonlarında aktif olarak yer almaya başlamıştım. Zamanın yöneticileri görevler veriyordu, ben de üstlendiğin tüm sorumlulukları yerine getirmekten müthiş haz duyuyordum. 2007 yılının Haziran ayı da bu hazzın zirvesi oldu. Gelen telefon, KSK Basketbol Şubesi'nin Karşıyaka Arena'daki yönetim toplantısına davet ediyordu. Yutkunup kalmıştım, tarifsi...
Devamı

İyi ki Varsın Çilek

Resim
Hayatta belki de en keyif aldığım şeylerden biriydi içimi dökmek, bir şeyler yazmak. Bu yüzden yıllarca blog yazdım. Yazılarımı kaybettim, yine yazdım. Ama bir noktada kırılım gerçekleşti ve devamlılığı sağlayamadım. Şimdi düşünüyorum da, geçtiğimiz 20 senede hayatımızda, gündemimizde, rutinimizde neler neler değişmiş… Bugün ise yeni hayatımızın ilk günü. Bambaşka umutlarla, her zerresinde sindirilmişliği ve ötekileştirilmişliği hisseden bir bünye olarak bekliyordum bu sabahı. Aslında tam olarak 2 hafta önceyi. Ama geldiğimiz noktada kelimeler kifayetsiz. Geleceğe dair umutlar birer camdı, dün gece hepsi bardak oldu. Böylesine kaotik durumların ve mücadelenin ortasında geçen bir hayat… Bu hayatın içerisinde kendine huzuru bulabildiği nadir anları oluyor insanın. Benim için de son 3 senedir o huzurlu anlarda hep Çilek var. Aslında yıllar sonra klavye başına bir şeyler yazmak için geçmemin yegane sebebi de Çilek’ti, yazıya da öyle başlayacaktım. Ama içgüdüsel olarak akış böyle seyretti, ...
Devamı