İnandık Vazgeçmeyeceğiz



Bundan 3 ay kadar öncesiydi. Çeşitli çevrelerde Pınar Karşıyaka'nın sezonluk hedefleri ve nereye geleceği ya da kişisel beklentilerdi konu. Beko TBL'de beklentileri olanlar, yükselen formun Spor Toto Türkiye Kupası'nda etkili olacağını savunanlar ve diğerleri... Ben de ne koçla, ne genel menajerle, ne de başkan ile bu konu hakkında konuşmamıştım. Zira önümüzde çok önemli maçlar vardı. Ama söz aldığımda, asıl hedefimizin EuroChallenge'da F8'e kalmak olması, bunu da 2. turu lider bitirerek olması gerektiğini belirttim. Elbet tepki geldi, doğaldır. "Rakiplerimizi bilmeden, böyle erken konuşmak zarar verir." şeklinde yorumlar dahi geldi.

Sezon başında ayrıntılı bir çalışma ile rakip analizi yaptığım günlerdi... 30 takımı detaylı şekilde inceleyerek, ikinci tura çıkacak 16 takımın 15'ini doğru tahmin etmiştim. Dolayısıyla, grubumuza gelecek takımları da FIBA'nın regülasyonuna göre tahmin etmek zor olmamıştı. Bunun dışında, 3 Milyon $'a yaklaşan bütçemizle ve Avrupa'nın en etkili grubu olan taraftar kitlemizle EuroChallenge F8 hedefini koymak hiç de ütopik değildi. Son 4 seneki mali tablolar ile yapılan kıyaslamada hedefin ne olması gerektiği ile ilgili öngörüde bulunmak zor da değildi. Buna ek olarak sahip olduklarımızın farkına vararak, ne istediğimizi üstüne basa basa söyleyerek gitmemizin olumlu etkisi dahi olabilirdi. Takımın, teknik ekibin ve yönetimin yanında, bilhassa camianın bu hedefe inanması oldukça önem arz ediyordu. Üstelik kendimizi küçük görmek ve mütevaziliğin sınırlarını da abartmamak gerekiyordu. Velhasıl, gelen olumsuz tepkilere rağmen kişisel olarak sezonun ilk hedefini belirtmekten hiç çekinmedim.

3 ay hızla geçti ve sanki düne ışınlandık. Dün ise, yine bir Karşıyaka Arena gecesiydi. Deplasmanda alınan mağlubiyet, alınacak bir galibiyet halinde binlerce kişilik taraftar ordusuyla tur atma şansını doğurmuştu. Karşıyaka Arena'ya 8.000'i aşkın taraftar akın etti. Şanslı 6.000 kişi kendisini büyüleyici atmosferin içinde bulurken, yaklaşık 2.000 kişi de bilet kalmadığı için evlerinin yolu tutmak zorunda kalmıştı. Maç başlamadan önce seremoni esnasında Karşıyaka Taraftarları Avrupa'ya uyarı sinyalini veriyordu. Bu uyarının anlamı Karşıyaka Geliyor'dan başka bir şey değildi, olamazdı. Binlerce taraftarın yoğun baskısı vardı, bir de savaşmaktan asla çekinmeyen aslan yürekli basketbolcularımız. Takımımızda dış şut tehditi yüksek 3 oyuncumuz Jon Diebler, Can Maxim Mutaf ve Caner Topaloğlu şanssız sakatlıkları ile dışarıdaydı. Kısa rotasyonumuz neredeyse yok denecek duruma gelmiş, Bobby Dixon da ikinci yarıya 3 faulle başlayacaktı. Ama Karşıyaka'nın Gençleri boyun eğmedi. İlk yarının son saniyesinde bulduğu basketle farkı açan Serkan Menteşe, maçın en kritik anında attığı 3 sayılık basketle "Bu maç bizim." diye haykırıyordu. Sonrası ise bildiğiniz gibi...

Cefakar Karşıyaka Taraftarı, inanan Basketbol Şube Yönetimi, vazgeçmeyen Teknik Ekip ve savaşan oyuncularımız ile Pınar Karşıyaka 2012-13 sezonunda, bir kez daha FIBA EuroChallenge Cup'ta çeyrek finale kalmayı başardı. Hem de grup lideri olarak! Bu sayede,  maçlardan birini kazanıp diğerini kaybetmemiz halinde dahi son maç Karşıyaka Arena'da oynanacak. Sonrası ise Final Four.

Her ne kadar şanssız sakatlıklar ile sınanıyor olsak da, Eskişehir'deki Türkiye Kupası maçında hiçbir şey yaşanmamasına rağmen para cezası alıyor olsak da, BEKO TBL'de 3. sırada olmamıza rağmen İstanbul takımları dışındaki maçlarımız yayınlanmasa da, tavuk şirketiyle oynadığımuz maçlara veteriner hakem verilse de, bu ülkeye 3. Avrupa Kupası'nı getirebilmek için a'dan z'ye, 7'den 70'e inandık ve bizi hiçbir güç vazgeçiremeyecek.

Efecan Tekin

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Başka Aile

Alın Terimizin Karşılığı: EuroLeague

İyi ki Varsın Çilek