O Gece Bu Sene

San Antonio Spurs son 3 sezonu "Artık bu son sezonları. Muhtemelen dağılacaklar." yorumları ile kapatıyor. Peki ne oluyor? Dağılmıyorlar. Öyle ki, profesyonel kariyerinde San Antonio Spurs forması dışında forma giymeyen 37 yaşındaki Tim 'Mr. Fundamental' Duncan'ın biten sözleşmesini sezon başında 2 sene daha uzattılar. Bu da demek oluyorki, NBA'in en tecrübeli 'Big Three'si' halen daha umut vaat ediyor.

Dünya Basketbolu'na 'Göz Yaşı Damlası' atışı ile yeni bir literatür ekleyen Tony Parker'ın dümende yer aldığı Spurs'ün oldukçaönemli bir diğer silahı da 36 yaşındaki Arjantinli yıldız Manu Ginobili. Dile kolay, tam 11 yıldır birlikte oynayan 3 yıldız ve bu süre içerisinde elde edilen 3 şampiyonluk... Genelde istikrarın başarıyı getirdiği söylenir ama söz konusu Spurs olunca, başarının da istikrarı getirebileceğini söylemek sanırım hatalı bir yaklaşım olmaz.

Takımın kadrosunu incelediğimizde, 3 önemli yıldız dışında kalan isimlerin hep değiştiğini görüyoruz. Kısa rotasyonunda genelde sorun yaşanmazken, pota altında ise Duncan'a eşlik edip, ayak uydurabilecek isim bulmak konusunda problem yaşadılar. Bu sezon ise boyalı alana geçtiğimiz hafta Union Olimpija'dan transfer edilen ve 4 yıllığına anlaşılan Aron Baynes dışında transfer yapılmadı. Spurs'teki 7. sezonuna giren dış şut atıcısı Bonner'ın aldığı süre iyice azalırken, Splitter ise dörtlü içerisinde en çok sayı ortalamasına sahip oyuncu olarak dikkat çekiyor. Koç Gregg Popovich'in Splitter'dan sonra en güvendiği isim de Fransız Boris Diaw.

Kısa oyuncular arasında en çok göze çarpan kişinin Gary Neal olduğunu söylemem, doğal olarak Karşıyakalı bakış açıma bağlanacak. Ama maçların tamamını izleyenler, bu gözlemin ne denli doğru olduğunu göreceklerdir. Özellikle Ginobili'nin sakat olduğu dönemlerde kritik anlarda çekinmeden sorumluluk alan Neal, düzgün şut stiline savunmasını da ekleyince kendisini bir üst seviyede bulmuş oldu. Maç başına 10-12 top kullanmaya başlayan Karşıyakalı, sezon başından beri süre ve sayı ortalamalarında takımda Big Three'nin ardından ilk sırada yer alıyor.

Kawhi Leonard, Indiana Pacers tarafından draft edilip sonrasında G. Hill ve 42. sıra draftı karşılığında Spurs'e gelirken, Ginobili'nin elinin kırılmasıyla kendisine ilk 5'te yer bulan isimlerden biri oldu. Geçen sezon en çok gelişen oyuncular sıralamasında 9. sırada yer alan Danny Green is Popovich'in bir başka gözdesi. Geçtiğimiz sezon Ginobili ile birlikte performansını oldukça üst seviyelere çıkararak ilk 5 oyuncuları arasına giren Green, bu sezon da istikrarını koruyor. Kariyerinde 7 NBA takımı bulunan Stephen Jackson ise bu sezon Spurs'e geri döndü. Yaşı 35'e gelen skorer oyuncuyu almak için, Spurs'ten Warriors'a giden isim R. Jefforsan olurken, 1. tur draft hakkını da verdiler. Bu hamleyle birlikte takımın en güçlü rotasyona sahip pozisyonları 2-3 oldu.

Takımın diğer isimleri De-Colo, Mills ve Joseph ise daha çok idman oyuncusu görünümünde. Oldukça geniş rotasyonla mücadele eden Spurs'te bu isimlerin süre bulması da sakatlık harici durumlarda, Play-Off'lar öncesinde zor görünüyor.

Thunder, Heat, Knicks, Clippers ve Bulls'un da performanslarıyla göz doldurduğu, Lakers'ın ise henüz gelecek adına olumlu  hava barındarmadığı bir sezonda, Spurs'ün nereye kadar gidebileceği belirsiz. Şampiyonluk zor, hem de çok zor. Ama kariyerlerinin son dönemlerindeki yıldız oyuncuların Play-Off'larda neler yapabileceğini de kestirmek güç. Yine de umudumuz sakatlık sorunu yaşamadan, parmaklarda yüzükler ve kollarda bilezikler ile biten bir sezon olması.

Hem, neden "O Gece Bu Sene" olmasın?

Efecan Tekin

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Başka Aile

Alın Terimizin Karşılığı: EuroLeague

İyi ki Varsın Çilek