KSK Basketbol Altyapısı'nda Son Gelişmeler


Karşıyaka Spor Kulübü Basketbol Altyapısı olarak geçtiğimiz ay İstanbul'a gittik. Hem de sporcu ordusuyla. 2 otobüs dolusu sporcu ve teknik ekip ile gittiğimiz kamp için Ataköy Marina Otel'i tercih ettiğimiz İstanbul'da amacımız; Galatasaray, Anadolu Efes ve Darüşşafaka ile hazırlık maçları oynamaktı. Hem Türkiye Şampiyonası öncesinde rakiplerimizi tanımak, hem de onlara göre ne durumda olduğumuzu açıkça görmek istediğimiz bu organizasyon, misyonunu da başarıyla tamamladı.

Karşıyaka Arena önünden hareket eden kafilemiz, sabah saatlerinde Ataköy Marina Otel'e vararak kampa girdi. İlk gün, Florya Metin Oktay Tesisleri'nde rakibimiz Galatasaray'dı. Tarafsız bir gözle incelediğimizde, organizasyon yapısı ile Galatasaray'dan bir kaç seviye üstte olduğumuzu söylemem, umarım Galatasaraylı idarecileri ve teknik ekibi üzmez. Zira 24 saniye süresinin çalışmadığı, periyotların 15 dakika üzerinden süreyi durdurmadan oynandığı ve il basketbol temsilciliğinden hakem çağırmak yerine 16-17 yaşındaki çocukların elinde düdükle sahada yer aldığı 3 önemli maçı Galatasaray'a ve Metin Oktay Tesisleri'ne yakıştıramadığımı belirtmem lazım. İkinci gün ise Ayhan Şahenk'te rakiplerimiz Anadolu Efes ve Darüşşafaka oldu. Nispeten daha sorunsuz geçen günün ardından notlarımızı alıp, daha sonra görüşmek üzere şehrimize döndük.

Altyapı olarak sezona da bir takım değişiklikler ile başlamıştık. Bunlardan ilki, Bölgesel Lig'e katılmama kararımızdı. Bunun sebeplerinden bazıları da, Pınar Karşıyaka A Takımı'nda 94 doğumlu oyuncu olmaması, Bölgesel Lig'in orantısız güç kullanımıyla oyuncularımıza zarar verebilecek durumda olması şeklinde sıralanıyordu. Bunlar gibi nedenleri göz önünde bulundurarak, Bölgesel Lig'e katılmayıp onun yerine hazırlık maçları oynamayı tercih ettik.

Gelir-gider denetimlerini daha iyi yapabilmek adına yeni bir çalışma arkadaşı ve bilgisayar yazılımı ile çalışmaya başladık. Bu sayede günlük raporlarımız detaylı şekilde arşivlenmeye başladı.

Kız Basketbolu için ilk adımı atarak spor okulunu kızlara da açtık. Önümüzdeki yıldan itibaren yarışmacı takım kurmak da bu konudaki en büyük hedeflerimizden birisi olacak.

Altyapıda birlikteliği sağlamak amacıyla sezon ortasında velilerimiz ve sporcularımız için tesislerimizde mangal partisi verdik. Hep keyifli vakit geçirilen, hem fikir alış-verişi yaptığımız bu organizasyonda asıl amacımız çocuklarımızın bizler için önem teşkil ettiğini de gözler önüne sermekti.

Tesislerimizde bulunan 2 salon dışındaki salon ihtiyacımızı, 75. Yıl Anadolu Meslek Lisesi'nin salonunu kiralayarak çözdük. Bu sayede idman saatlerini daha uygun şekilde ayarlama fırsatı bulurken, spor okulu öğrenci sayımızı da arttırmış olduk.

Yapmış olduğumuz araştırmalar ve incelemeler ile geleceği olduğuna inandığımız oyuncuları ailemizin birer ferdi yapmaya devam ediyoruz. Bu oyuncularımızın bazıları lojmanımızda kalırken, bazıları da aileleri ile yaşamaya devam ediyorlar.

Yarışmacı takım sayımız ise bu sene dörde yükseldi. Pınar Karşıyaka ve Nergiz ile birlikte, Beta ile Hoca Ahmet Yesevi diğer pilot takımlarımız oldu. Bu takımlarımız da kendi yaş kategorilerindeki takımlarla, İzmir Ligleri'nde mücadele etmekte.

Bu çalışmalar ile birlikte ana gayemiz Karşıyaka Spor Kulübü Basketbol Altyapısı'nı daha güçlü, daha kurumsal hale getirmek. Bunu sağlayabilmek için de kişisel çabaların dışında, kalıcı gelir kaynakları yaratmamız gerektiğine inanıyoruz. Bu amaçla da araştırmalarımıza ve yeni projelere devam ediyoruz. Gelecek günlerde açıklamasını yapacağımız organizasyona istisnasız herkesin destek olacağına inanıyoruz. Zira altyapı her şeydir. Altyapı olmadan, gelecek olamaz.

Efecan Tekin


Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Başka Aile

Günümüz dünyasında spor artık çok büyük bir endüstri. Milyarlarca dolar ile ifade edilen, istihdam ettiği çalışan sayısı milyonları bulan devasa bir sektör. Ülkemizin içinde bulunduğu merkeziyetçi spor kültürü nedeniyle, “diğerleri” olarak lanse edilen Anadolu takımlarının da bu endüstri içinde kendilerini kabul ettirmeleri neredeyse imkansız. Çünkü mücadele etmeye çalıştığınız kulüplerin milyonlarca taraftarı ve milyon dolarlarca bütçesi var. Ama eğer siz Karşıyakalı iseniz, sizin için çok da önem teşkil etmez, zira biz Karşıyakalılar imkansızları severiz. Sezon başında oluşturulan Basketbol Altyapı Yönetimi de, imkansızı sevenlerden oluşturulmuştu. Öyle ki, yıllarca bir tribün grubunun gerçekleştirebileceği tüm organizasyonların altından birlikte kalktığımız, deplasman, pankart, organizasyon, toplantı vs. demeden her taşın alına birlikte elimizi soktuğumuz abilerim ve kardeşlerimle artık kulübün “back-end” kısmında yer alıyorduk. Kulübe yönetici ünvanıyla yer aldığım 6. sezonda ...
Devamı

Alın Terimizin Karşılığı: EuroLeague

Resim
Çocukluk yıllarımdan itibaren en büyük idealim, sporcusu ve taraftarı olduğum Karşıyaka Spor Kulübü'ne yönetici olarak hizmet edebilmekti. Bu büyük şerefe ulaşabilmek, hayatımdaki tek hedefim olmuştu. 15 yaşında, henüz lise 2. sınıftayken bir yönetim kurulu toplantısına çağırılmamla başlamıştı her şey. Okul üniformasıyla Yalı'daki kulüp binasına gittiğim o toplantının, hayatımın geri kalanına bir yön veriyor olacağını da hissediyordum. Öylesine heyecanlıydım ki, söz hakkı verildiğinde ne diyeceğimi dahi bilememiştim. Ama her şey o gün değişmişti. Taraftarı olarak istisnasız aklınıza gelecek her şeyi yaptığım kulübümün organizasyonlarında aktif olarak yer almaya başlamıştım. Zamanın yöneticileri görevler veriyordu, ben de üstlendiğin tüm sorumlulukları yerine getirmekten müthiş haz duyuyordum. 2007 yılının Haziran ayı da bu hazzın zirvesi oldu. Gelen telefon, KSK Basketbol Şubesi'nin Karşıyaka Arena'daki yönetim toplantısına davet ediyordu. Yutkunup kalmıştım, tarifsi...
Devamı

İyi ki Varsın Çilek

Resim
Hayatta belki de en keyif aldığım şeylerden biriydi içimi dökmek, bir şeyler yazmak. Bu yüzden yıllarca blog yazdım. Yazılarımı kaybettim, yine yazdım. Ama bir noktada kırılım gerçekleşti ve devamlılığı sağlayamadım. Şimdi düşünüyorum da, geçtiğimiz 20 senede hayatımızda, gündemimizde, rutinimizde neler neler değişmiş… Bugün ise yeni hayatımızın ilk günü. Bambaşka umutlarla, her zerresinde sindirilmişliği ve ötekileştirilmişliği hisseden bir bünye olarak bekliyordum bu sabahı. Aslında tam olarak 2 hafta önceyi. Ama geldiğimiz noktada kelimeler kifayetsiz. Geleceğe dair umutlar birer camdı, dün gece hepsi bardak oldu. Böylesine kaotik durumların ve mücadelenin ortasında geçen bir hayat… Bu hayatın içerisinde kendine huzuru bulabildiği nadir anları oluyor insanın. Benim için de son 3 senedir o huzurlu anlarda hep Çilek var. Aslında yıllar sonra klavye başına bir şeyler yazmak için geçmemin yegane sebebi de Çilek’ti, yazıya da öyle başlayacaktım. Ama içgüdüsel olarak akış böyle seyretti, ...
Devamı