İzmir'de Sporcu Yetiştirmek

Türkiye'nin 3. büyük şehri İzmir... Söylerken ne de güzel değil mi? Ya da İzmirli olmayanlar ile İzmir'i konuşurken... Çok severiz şehrimizi, sahipleniriz. Bizim için dünyanın merkezidir zira, hiçbir olumsuz eleştiriyi de asla kabul etmeyiz. Ama artık bu zihniyetten biraz olsun uzaklaşmak, biraz olsun gerçekleri görebilmek, konuşmak ve paylaşmak gerekiyor. Öyle ki İzmir sadece nüfus sayısı ile Türkiye'nin en büyük 3. şehri olurken, geri kalan tüm konularda diğer şehirlerden her geçen gün daha da geri kalıyor.

İzmir'in diğer şehirlerden geri kaldığı noktalardan birisi de sporcu yetiştirme hususu. İzmir'in çocukları, gençleri yeteneksiz mi? İzmir'de genç nesil spordan uzak mı? Bu soruların cevabının "Evet.." olmadığını hepimiz biliyoruz. Peki bizim asıl sorunumuz nedir? Gençlerin aileleri mi, yetiştirici olmakla yükümlü kulüpler mi, yoksa kulüplere ve gençlere en uygun koşulları yaratmakla yükümlü devletin sporla ilgili sorumluları mı?

Karşıyaka Spor Kulübü Basketbol Altyapısı olarak yatırımlarımızı sürekli arttırıyoruz. Koşullarımızı daha üst seviyelere çekmek için çalışmalar yapıyor ve projeler üretiyoruz. Türkiye'nin dört bir yanından yetenekli çocukları Karşıyaka'ya getiriyor, onlara burs imkanı sağlayıp hem bakıyor, hem eğitiyor hem de basketbolu öğretiyoruz. Spor okullarımıza gösterilen ilgi çok yüksek, %100 kapasite / doluluk oranı ile hizmet veriyoruz. Gel gelelim yaşadığımız salon problemi nedeniyle 2-3 katına çıkarabileceğimiz öğrenci sayımız yerine sayıyor. Türkiye'nin en güçlü basketbol altyapılarından birisi, milyonluk ilçenin tek spor kulübü tesislerindeki 2 salona kalıyor. Neden? Çünkü başka salon yok.

Asıl konu ise sporcu sağlığına resmen kastı olan, altyapı liglerinin maçlarının oynandığı salonlar. Mesela Cumhuriyet Spor Salonu... Kaç yıllık salon olduğu belirsiz. Yağmur yağar, tavanı akar maçlar iptal olur. Elektrikler gider, maç iptal olur. Skorbord bozulur, maç iptal olur. Ya Halkapınar'a ne demeli? 10.000 kişi kapasiteli salonu altyapı ligleri için açıyorsun ama ısıtmaları açmıyorsun. Salonun ısınması 1 gün sürüyor diyerek onlarca çocuğun geleceğini riske atıyorsun. Salondaki aileleri, hakemleri ve üşüyen diğer insanları saymıyorum bile. Şimdi lütfen bir süre düşünün. Milli Takım'a sayısız oyuncu gönderen, Pınar Karşıyaka A Takımı'nda oyuncuları bulunan Pınar Karşıyaka Genç Takımı, altyapı ligi maçını -3 (eksi üç) santigrat derecede oynamak zorunda mı? Karşıyaka özelini bir altyapıcı olarak geride bırakırsam, gencecik kardeşlerimizin spor hayatlarını ve belki de okul hayatlarını tehlikeye atmaya kimin hakkı var sorarım.

İzmir birçok konuda olduğu gibi bu konuda da malesef sınıfta kalıyor. En basitinden Atatürk Spor Salonu'nu basketbolun kullanımından alıp voleybola veriyorsan, basketbola hizmet edecek yeni tesisler yapmak, yapamıyorsan da var olanların tam kapasite hizmet vermesini sağlamak bir zorunluluk halini alıyor.

Umarım kısa süre içerisinde bu çağrılarımıza bir cevap gelir ve çözüm konusuna yoğunlaşılır. Yoksa bu koşullar altında sporcularımızın bu eziyeti çekmelerine engel olmak için bizler de gerekli hamleleri yapmak zorunda kalacağız. Çünkü gençlerin sağlıklarını korumak bizim asli görevlerimizden biri.

Efecan Tekin
Fotoğraf  : AltyapıBasket

Yorumlar

Adsız dedi ki…
efecan; td'den venividivici ben. selamlar öncelikle.

durumunun çok iyi olmadığını biliyorum ama merkezde herkesin ulaşabileceği bir yerde, düşük kapasiteli olması sebebiyle celal atik altyapı maçları için daha uygun değil mi?

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Başka Aile

Alın Terimizin Karşılığı: EuroLeague

İyi ki Varsın Çilek